X -  NEDEN???            “PROJEDİR !”                    28. 6. 2009 – Alm

 

       Sevgili okurlarım! Böyle bir kitabı yazmak düşüncemin başında ülkemdeki bir kâbusun nasıl son bulabilir ve gençlerimize yönelik bir ekmek kapısını nasıl aralarız düşüncesi ile bu işe koyuldum, yani bu mevzuda yazmayı kendimde bir görev saydım. Dünyamızın bir kriz dönemi yaşadığı hepimizce malum ekmeğin Arslanın karnına indiğini, yüksek öğrenim görmüş olan milyonlarca gencimizin atıl kalmış bunalım içine sürüklendiğini görmek beni ziyadasi ile üzmektedir, işte bu ahvalde acaba benimde nasıl bir katkım olur düşüncem bana bu şekilde bir çalışma yapmak sevdası yükledi. Yetmişimi aşmış bir delikanlı olarak bildik-lerimi mezara götürmem mi lâzım dedim, işte bu düşünce ile bir nebze faydam olurmu diyerek bu kitabımı yazmaya karar verdim.

 

       Sevgili okurlarım! Hemen ifade edeyim, günümüzde Futbol bütün dünyanın malûmu ki en büyük pastalardan birisi futbol dünyasında dönen paralardır, bizim gençlerimiz bundan neden istifade etmesinler diye düşünmem beni böyle bir teşebbüse sürükledi, ne katkım olur nasıl birşeyler öğretebilirim sebebi ise çok basit hemen anlatayım, meselâ dünya futbolunda şöyle bakalım, nereden isterseniz oradan bakalım, bugün Dünyanın her yerinde, her takımında, “NEDEN?” Brazilyalı futbolcular var ve joker görevi üstlenmişler? Düşünün bir kere sorarsanız cevap olarak mahallede öğreniyorlar arsalarda yetişiyor diyorlar ben buna inanmıyorum bense Brazilyanın bazı gizlemiş olduğu şeyler var diye düşünüyorum. Meselâ kaşık yapmanın bile bir püf noktası olduğunu bir ata sözümüz doğrular. “Ne demiş herkes kaşık yaparda sapını uyduramaz!” işte benim görüşüm buradadır yani bir püf noktası vardır, önce öğreteceksin ki istemeğe hakkın olsun diye düşünmekteyim. Meselâ bir “ver kaçın” püf noktası, bir top stop’unun püf noktası bunları halen bilmeyen ve yahut beceremeyen futbolcuların olduğu bir Arenada milyon dolarların bu gibi futbolculara ödendiği bir Arenada bizim bu işe bir katkımız olurmu, olursa ne kadar olur ile bu kitabı yazmaya karar verdim? Yanlız şuda varki bu iş sadece kitaplada olmaz diyorum bu bir Devlet politikası olarak görsel yayınla gençlere ulaşması gerekir, aksi halde sırf kitap ile noksan olur düşüncesindeyim. Çünkü bir ver kaçın nasıl önlenir varsiyonlarıda vardır, öğrenilmek mecburiyeti ancak görsel yayın ile anlatılır, aslında bu işe ulusal televizyonların yayın yapması gerekir Hükümetin bu yönde bir politikası olursa netice alınır diyorum.

      Bakınız günümüzde dünya bir genel kriz yaşadığı halde futbolda astronomik paralar konuşulmaktadır, milyon dolarların uçuştuğu bu piyasada neden Türk geçleri istifade etmesinler? Bu ülkemiz için bir kriz yardımcısı olamazmı? Ben kendi olçülerimde bir nebze katkım olursa kendimi mutlu sayacağım, buna bazı teşebbüslerime rağmen şu ana kadar yetkililerden olumlu bir cevapta almış deği-lim, aslında üzülmüyorda değilim. Kafamda hep “ACABA’LAR?” yatıyor, ben diyorum nasıl birşeyler sunarımda Devletime, Devletimin gençlerine bir nebze faydam olur düşüncesi ile “PROJELER!” hazırlıyorum, 70 yaşını aşkın delikanlı gibi bilgisayarımın başında yazıyor yazıyorum. “ACABA DİYORUM ACABA”

PROJEDİR!

 

Devletin büyüklerine, Spor bakanlığına, Futbol Federasyonuna gönderilmek üzere hazırlanmıştır ve saygı ile sunulur.

 

1-) önce ifade edelim ki futbol günümüz dünyasında bir göz zevki,”TEMAŞA!”

olmasının dışında ayni zamanda birde ekmek kapısıdır.

2-) güzel ve bilinçli öğretildiğinde ve gençlerimize bu yönde hizmet verildiğinde  çok güzel şeyleri birlikte görmek mümkün olacaktır. Çünkü sehirciler artık körü körüne tabir caiz ise fanatik olmayacaklar ve kendi takımlarını, futbolcularını sorgulama durumuna geleceklerdir.

3-) futbol bir ferdi spor değil bir ekip oyunudur, enaz 20 kişilik kadrosu olması gereken bir spor dalı 11 er kişilik takımların teşkili ile oynanır. Buradaki esas mesele 11 kişi ile oynanan bu oyunun birde yönetim kadrosu olması mecburiyeti vardır. İdari yönetim, birde teknik yönetimi vardır. Tabii ki elde mevcut yönet-melikler ve kanunlar çerçevesinde yönetilirler.

4-) İDARİ KADRO! Teknik kadroyu ve takımı oluşturan diğer elemanların kulübe intikalini sağlar mevcut bir kadro oluşturur. Yönetimin dışındaki teknik kadro Antrenör, Teknik Drektör ve Menejer olarak tespit edilir.

 

 

5-) bizim burada esas anlatmak istediğimiz alt yapı, bir ülkede futbol var diye-

bilmemiz için önce kendi futbolcumuzla var olmak mecburiyetimiz vardır. Alt yapıdan gençler yetişmediği müddetçe her yıl milyon dolarlar heba olup giderler

6-) avrupada 8 yaşında başlar alt yapı lig maçları, bizde 14- 16 ve 17 – 18 olarak olabilir diye düşünmekteyim, çünkü alt yapı tesisler ister, antrenör ve yöneticiler hakemler ister yani bir ayrı meşakkattir emek vermek ister ve hülasa para ister.

Pekiyi! Neyi, nasıl, ne yapmamız lâzım diye sorduğumuzda? aklımıza ilk gelen cevap Hükümetin bu işe ciddi olarak bakmak mecburiyeti, hadi canım sende demeden gerek spor Bakanlığı, gerekse Futbol Federasyonun, mali Yönetimler, Belediyelerin, el atması bizde varız demesi gerekir.

7-) aksi halde bu çalışmalar çerçevesinde devletin para olarak katkısı olmasada olabilir,

8-) Alt yapı futbol adına bir para havuzu teşkil edilebilir, yedi kişilik bir yönetim

bu havuzu çok rahat yönetebilir. Saha kapatmayı kaldıracaksınız maçlar gene kendi sahasında oynanacak, taraftar cezayı neden çeksin? Cezayı kulüp çekecek misafir takımın hissesine düşen para ödendikten ve masraflar çıktııktan sonra ev sahibi ceza almış olan kulübün hissesi Alt yapı havuzuna aktarılır. Ayni zaman-da bu bir oto kontrol yaratır taraftar kendi arkadaşını kontrol eder. Kırmızı kart ve para cazası uygulanır ceza paraları alt yapı havuza gider, her maçın hasılatın-dan yüzde 3- 5- veya 7 her hafta bir miktar para havuza gider.

9-) ülkemizde bulunan (A) diploması olan Antrenör ve Teknik Drektörlere her yıl bir seminer uygulanır, Dünyanın sayılı bir teknik drektörü getirilip 10 günlük bir seminer yaptırılır ve mecbur tutulur katılmayanın lisansı onaylanmaz. Ayrıca Türkiye 10 bölgeye ayrılır, o bölgedeki (B) lisanslı hocalar (A) lisanslı hocalar nezdinde birer haftalık seminer uygulanır ve onların lisanslarıda tastik olmadan görev dışı kalır yâni olayın mecburiyet halini alması lâzımdır. Bu masrafları havuz karşılar, hiç kimseye yük olmamak mecburiyeti vardır ki insanlar bu işe severek sarılması gerekir.

10-) bu bahsini etmiş olduğum hocaların dışında ayni uygulama bölge hakemleri adına da uygulanır ise çok çok faydalı olur kanısındayım. Dünyanın isim yapmış bir hakemi böyle bir teklfi severek kabul eder ve bu sistem her yıl tekrarlanırsa göreceksiniz ülkemizde futbolun çehresi değişecektir, halkımız futbolu daha güzel öğrenip daha mantıklı yorumlar yapacak körükörüne fanatik taraftar olma- yacaktır.

11-) bu alt yapıyı kurmuş olan takımların o bölge içinde puanlı lig maçları oyna-mak mecburiyeti uygulanacaktır, her takım en fazla 20 kişilik kadro belirleyip belirlenen kadrodaki her oyuncuya bir miktar aylık ödenecektir. Meselâ aylık 50 lira gibi oyuncu kendisini o işine bağlayacaktır. 50 lira aslında bir genç için az bir para değildir.

12-) her vilayete ve şehirlere, kazalara 3 veya 5 adet bu maçların oynanabilmesi ve idmanların bu sahalarda yapılması için plan dahilinde tesisler kurulacaktır ve bu harcamalarda havuzdan karşılandığı gibi Devlet ve Belediyeler tarafından da desteklenecektir.

13-) her bölgede lig usulü maçlar yapılacak ve buraları Federasyonun görev ver-diği gözlemcilerin yönetiminde çalışmalar yapılacaktır.

14-) gerek TRT devlet televizyonu ve gerekse ulusal televizyonlarda futbol saati uygulama mecburiyeti konacak enaz bir saat futbol öğretme dersi konacaktır. Çünkü görsel yayın ile gençlik eğitilecektir. Çok değil 3 yıl sonra memlekette futbol nasıl oynanır halkımızda bunu çok iyi öğrenip bilecektir. Çünkü futbol günümüz şartlarında para demektir, bunu en iyi şekilde uygulayıp yapmak ayni zamanda ekmeğide sofraya koymak olacaktır diye düşünmekteyim.

15-) ülkemizde bugün milyonlarca gencimiz atıl yarınından endişe duymaktadır, gene milyonlarca genç nesil harab olmaktadır, gençler arasında şizofren, obazite bir hastalık olarak ülkeyi tehdit etmektedir, üniversite bitirmiş, lise bitirmiş genç lerimizin bugün halen anne ve babalarına ne kadar yük olduğu hesaplandığında bunun ne denli ızdırap olduğunu bilmem nasıl anlatırız? Bizim bu projemiz bir nebzede olsa gençlerimize bir meşgale veya bir ışık olarak sunulursa çok şeyin değişeceğine inancımız tamdır. Günümüzde futbolun bir ekmek olarak sofraya konma zamanı çoktan gelmiştir ve bunu yapmak bir seferberlik halinde yapmak ancak gençlerimize bir nebzede olsa hareket, ışık, bir umut getirecektir. Atıl ol-maktan kurtarıp tekrar hayata bağlayacaktır. Yapılacak iş aslında çokta zor bir iş değildir.

16-) bizim şu anda yazmış olduğumuz kitabımız vardır. 5 + 5 = FUTBOL! Adını verdiğim bu kitabım A – Z  ye futbolu öğreten anlatan bir kitap olarak yazılmış-tır. Buradaki ilk ( 5 ) futbolcunun bilmesi lâzım olan olmazsa olmaz beştir, diğer

( 5 ) ise antrenör ve teknik drektörlerin olmazsa olmaz bilmesi ve uygulaması lâzım olan beştir.

 

17- ) şimdi buradan sesleniyorum! Sayın Cumhurbaşkanı, sayın Başbakan, sayın Spor Bakanı, Futbol Federasyonu başkanı, Talim Terbiye Kurumu Başkanlığı ve bütün ilgili makamlara, birinci ligte oynayan kulüp Başkanlarına, ayni zamanda basım evlerine “e- meil” ile gönderilecektir. Kitabı yayınlamak artık sadece gün meselesidir arzu duyanlar gene bize “e-meil adresimiz ile ulaşabilirler. Kitabımı-zın yayınlanması için illâki bir spansora ihtiyacımız vardır.

 

18-) Sayın Başbakanın, Spor Bakanlığının, Futbol Federasonu Başkanlığının, Talim Terbiye Kurumumuzun bu önerimize duyarsız kalmayacağı inancımızla der saygılarımı sunarım.

                  

                                                                         Erdoğan Dansuk – Alm

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

      

 

Eine Antwort hinterlassen