4-1-3-2 = FUTBOLDA SİSTEM..

4-1-3-2 ….
Futbolda sistem…

Sene 1964-65 yılları yani deve Tellal pire Berberken misali masal gibi yani
şimdi belkide bu meselleme nereden çıktı diyeceksiniz? Sevgili okurlarım masal gibi yani tam kırk yıl sonra bu yazıya nedenmi böyle 4-1-3-2 diye başlık atmı-şım tam kırk yıl. Değerli okurlarım bakınız şimdi bundan kırk yıl evvel Dünya futbolunun sistem adına birşeyler konuşmaya başladığı yıllardır, W M sistemi-nin uygulandığı yıllarda 4-2-4 // ardından 4-3-3 // vesaire çeşitli versiyonlar denendiği zamanlarda yani kırk yıl evveli, sevgili okurlarım ben Bandırma çelikspor amatör takımı Balıkesir marmara gurubu şampiyonu olduğumuz yıllarda yani masal gibi işte O ! 4-1-3-2 sistemini oynuyorduk belki şimdi diyenleriniz olacaktır ki buda nerden çıktı evet canlı şahitlerim halen mevcut.. Şimdi gerçekten yıllar sonra 18 mart 2006 hürriyet gazetesini internetten okur-ken sayın Korkut göze Tigananın Beşiktaşta Kayseri spora karşı oynattığını öğrendiğimde ohbe! dedim ancak bizim kırk yıl önce vardığımız yere gelebil-mişler dedim bu bile büyük bir aşamadır dedim, çünkü benim düşüncelerimde eğer dört dörtlük uygulanırsa hem defansta açık verilmez hemde katı defans yapan takımların kademesi kolay açılır öyle bir taktik uygulamadır. Hani vardır-ya takım kendi onsekizi içerisinde kale olmuştur kademe vardır falan deriz işte öylebir kademe yapan takıma karşı uygulanırsa onlarda neyin nereden geldiğini anlayamaz ve netice hezimet olur. Bunun nedenlerini nasılını inşallah çıkacak diyoruz ya hani kitabımızda dahada derinliğine anlatacağız.. 4-1-3-2 sistemimiz hem defansta açık vermeyan hemde karşı rakip defansını heran yerlebir eden bir sistemdir inanınız ben gazetede okuduğumda gözüm yaşardı ohbe! demek beni anlayan bir kişi çıkmış sayın Tigana kendisini kutluyor başarılarının devamlı olmasını diliyorum
Sevgili okurlarım tam kırk yıldır devamlı gazetelerde bütün hocaların taktik sistem dizilişlerini hep takip etmeme rağmen ilk defa sayın Tigana vasıtasıyla bu sistemin uygulandığı bir Beşiktaş sayın Tigana ile yükseliş trendinde Beşiktaş Kulübü ve sizin tam kırk yıl evvelinden düşünüp uyguladığınız sistem sanki Nasreddin hocanın hani vardır ya bir hikayesi önce eşşeğini kaybetmiş ve sonra bulduğunda sevindiği gibi bende öyle sevindim yani kırk yıl sonra olsada eşşeği bulduk misali yani beni anlayan bir kişi çıkmışya kırksene sonrada olsa artık gözüm açık ölürüm misali.Sevgili okurlarım hafta sonu yazımı böyle benzer bir fıkra ile süslemek istiyorum.. Zamanın birinde bir şair varmış şehrin bazı yerle-rinde caddelerde şiirler okur çevresinde insanlar onun bu ateşli şiir okumasını dinler fakat hiç birşey anlamazlarmış halk arasında şairi dinleyen insanlar herbiri diğerine sorar ne anladın? Diğeri hiçbirşey dermiş ve nihayet bu şair zamanın Sadrazamına Vezirine kadar ulaşmış böyle bir şair var çarşı pazar her yerde Şiir okuyor fakat kimse ne okuduğunu bir türlü anlamıyor denmiştir. O zamanlar sal-tanatın şiire şaire önem verdiği yıllar herkez şiir yazıyor şiirler okunuyor her ay enaz bir iki gece şiir muhabbetleri yapılıyor ve gerçek değerli şairler topluluğu var dolayısıyla bizim şairi dinlemek kaydı ile kendiside davet ediliyor ve icabeti sağlanıyor. Değerli dostlarım işte böyle bir gecede sıra şairimize gelipte O okumaya başladığında gerçekten kendinden geçmiş bir halde ağzından köpükler fışkırıyor herkez merak içinde ve şiir bitiğinde padişah erkâna soruyor herkez bilirkişi ünvanına sahip edebiyat uzmanları topluluk, ben birşey anlamadım anlayanınız varsa tarifini yapsın gibilerde bir soru soruyor hiç biriside ben anla-dım diyemiyor? O zamanda padişah kararını veriyor bu diyor bu fazlalık insanla rın beynini karıştırır hemen asın diyor. Bunun üzerine padişaha el etek öpüp yal-varıyor ne olur beni birtek anlayan çıkana kadar asmayın diyor ve padişah onun bu dileğini kabul edip idamı infazı bir müddet durdurup bunu hapise ve birde ödül koyup tellal çıkarıyor bu şairi anlayana bir kese altın, yurdun her yanından müracatlar ben anlarım diyene şairin yanına sokuluyor şair şiirini okuyor bitince soruyorlar birşey anladınmı diye kimse birşey anlamıyor tabiiki gelenler üzgün ayrılıyorlar ve nihayet birgün birtane çoban geliyor alıyorlar şairin odasına baş- lıyor o okuyor bizim çoban kardeşimiz göz yaşlarını tutamıyor ağlamaya devam bizim şair nekadar mutlu tarifi imkânsız eyvah diyor beni nihayet bir anlayan çıktı ya ölsemde gam yemem artık diyor şiir bitiyor tabii ki çobana parayı vere-cekler ama ne anladığını, neden ağladığını soruyorlar? Zavallı çoban hiç birşey anlamadığını ama ağlamasının nedenininse şöyle anlatıyor ahh! Diyor ben çoba-nım benim bir Tekem vardı çok sevdiğim dünyalar güzeli akşam olduğunda dereye inerdik su içer şöyle bir başını sağa sola sallar ağzından çıkan su damla-cıkları batan güneşin kızıllığında öyle bir güzel gözükürdü ki sanki onu gördüm onu yaşadım bu şairin ağzından çıkan tükürük köpüklerinde onu gördüm ona ağladım yani şiire, şaire değil Tekeme ağladım demiş. Şimdi diyeniniz çıkacak ve diyecek ki bu benzetmeyi neden yaptınız? Şimdi iddia ediyorum bizim felse-femizde öyle başaramayacağımız şeye inat yoktur burada bize bu şansı verecek bir Padişah aramaktayız çok değil sekiz hafta genç A- veya B - olsun gençler-den bir takım bakınız nasıl futbol oynanırmış onu göstermek için biz burada varız……..
Burada birde kısaca Türkiye liglerinden bahs etmek isterim Türkiyede şam-piyonluk son haftalara kaldı Fenerin Ankara gücüne 4-1 galibiyeti ardından dün Galatasarayın Kayseri Erciyes spor karşısındaki hırsı liglerin son haftalarının yani şampiyonluğa oynayan bu iki güzide kulübümüz arasında heyecanlı ve çe-kişmeli geçeceğini söyleyebiliriz. Olaysız ve gerçekten spora sporcuya yakışır maçlar bekliyoruz, olaysız kazasız maçlar bekliyoruz. Sevgili okurlarım hepinizi sevgi ve saygılarımla selâmlıyor sağlık sıhhat afiyet ve kansız harpsiz bir dünya dileklerimle diyorum benim canım sevgili okurlarım ..

Erdoğan Dansuk // 20, 3, 2006 -Pazartesi

Eine Antwort hinterlassen