Archiv für den Monat März 2009

FUTBOL = Derbi = GS. Beşiktaş

Montag, 23. März 2009

fussball1FUTBOL = Galatasaray – Beşiktaş !! Derbi..

Yani beş saat sonra oynanacak olan bu maç herkesin herbir yorumuna açık herkez birşeyler yazıyor ve konuşmakta. İkibin altı ikibin yedi futbol sezonu ön-ce hayırlı uğurlu olması lâzım bizim başta gelen dileklerimizdir, kazasız belâsız dövüş ve kavgasız bir Türkiye ligi en büyük arzumuzdur. Futbol bir spor tabii ki kazanmak için oynanan bir spor dalıdır, üstelik bir ekip oyunu yani onbir kişi ile oynanır tabii ki yirmi yirmibeş kişilik kadroları mevcut olup sanki bir maraton sporudur. Onsekiz takım iki devre süren maçlar otuzdört hafta ve birde eğer var-sa Avrupa kupaları falan yani yılın uzun zamanı çalışma ile geçecektir demektir.
Sevgili okurlarım futbol öyle dışarıdan görüldüğü gibi sanki bir boyacı küpü değildir, çalışma düzeni taktik sistem her birisi bir ayrı çalışma ürünü olup zama na ihtiyaç vardır. Geçen yılın şampiyonu Galatasaray bugün halen toparlanmış değildir, bakıyorumda futbol yazarları herbiri bir ayrı yorum yapıyor buyıl Gala-tasaray lig başlayalı beş hafta olmuş halâ şöyle kendine gelmiş değildir, üstelik şimdi hiç yoktan problemler bir başka yöne odaklanmış yok efendim Gerets suç-lu yani bir yere bir şeyler yakıştırmaktadırlar.Aslında varya bir hastalığın nedeni bilinmezse onun tedaviside olmaz veya yanlış tedavi dahada kötü duruma getirir
Bakınız bugün Galatasaray halen geçtiğimiz yılın şokunu yaşamaktadır. Önce bu teşhisi tam koyalım geçen yıl nereden gelip nasıl şampiyon oldu? Bu bir şoktur halâ futbolcular, antrenör, yönetim, taraftarlar o şokun etkisi altındadırlar önce durup şöyle bir kendine gelecekler bu işler öyle sanıldığı gibi kolaymı? Bakınız geçmişte Beşiktaş! Bir önceki yıl şampiyon diğer yıl ilk devre onbir puan ileride ve ligin sonunda şampiyonluk gitmiş Daumun takımı F.Bahçenin onbeş puanmı ne gerisinde, bizim burada takımların neden öyle falan diye bir analizini yapma-dan genel olarak bunun böyle olduğunu söylemek istiyoruz, yani diyoruz ki şam piyonluk genelde çok zor taşınan bir elbise gibidir, bir havaya girdiğinizde daha sizi kimse tutamaz imparator derler oturturlar baş köşeye eğer birde işler yolun-da gitmezde ters dönerse artık işte o zaman görürsünüz o sizi göklere çıkaranlar bir bir kaybolurlar, siz kendinizle kalırsınız eğer varsa dağarcığınızda mücadele-nizi kazanırsanız bizde mutlu oluruz. Şimdi anlatmak istediğim bu akşam Galata saray- Beşiktaş derbi maçı her iki takım içinde kritik maç aslında kaç yıldır kriz yaşayan Beşiktaş buyıl belki biraz toparlanır gibi oldu, şampiyonluğun ardından kaç yıldır hep bunalım yaşamadımı? Kaç tane hoca gitti ve geldi bu işler dedim ya öyle pekte dışarıdan göründüğü gibi olmaz, iyi bir teknik kadro zamana daya-lı çalışma ile ancak kendine gelebilir takım. Yine diyorum futbol boyacı küpü değildir hazırla boyayı sür duvara oldu diyemezsin. Yirmi tane beyinin tek bir kafa olması lâzım. Sistemi var, taktiği düzeni var, herşeyi bir ayrı bilip öğrenme si lâzım o nedenle diyorumki zamanla bu işi iyibilen ve öğreten hocalarla olacak tır. Ben bazen yazıyor ve konuştuğum insanlardan tepkide alıyorum. Yani diyor-lar adam milyon dolarlarla gelmiş hoca kalkıp ona birde futbolun A’ sınımı öğ-retsin diyorlar. İşte orada durup bazı şeyleri sorgulamamız lâzım değilmi? Biz bir önceki yazımda Fenerbahçenin A’ dan Z’ ye yanlışları var diye yazdım mese lâ bir Tümer Transferini bana bedavaya da verseler almazdım dedim gene ayni fikirdeyim, çünkü şimdide ileride de problem olacaktır, kaprisleri vardır sol ayak lı onun yerinde oynayan Alex! Takımın jokeridir gol yapan pas atan ve her maç-ta takımı kurtaran adamdır.Diyeceksinizki Tümer öyle değilmi? Bakınız bu hoca Brazilyalı Alex’i yedeğe alıpta Tümerden bir şey beklemez ve üç maç Tümeri oynatmasın benden söylemesi siz o zaman görünüz…
Ha şimdi biz bu akşam oynanacak derbiye dönelim her iki hoca içinde kritik bir gece, Gerets eğer maçı alırsa rahatlayacak çünkü büyük bir baskı altında basın ve yönetim suçlu arama peşine düşmüşler illâ ki bir günah keçisi diyorlar bakalım akşamı bekleyeceğiz. Tigana ise oda tamamen kendisine has bir hoca gençlerden kurulu bir takımla ama oda problemleri var henüz oturmuş değil ta-kımı bazı taktik hatalar yaptığı söyleniyor ben şöyle çıplak gözlede olsa televiz-yondanda olsa seyretmiş değilim sadece gazetelerden ve yorumculardan okuyor öyle düşünüyorum onunda tabii ki zamana ihtiyacı vardır ve olacaktır, bir takım-dan yedi sekiz kişi değişipte yeni bir takım oluşması tabii ki zaman isteyecektir.
Birde şunu söylemeden edemiyeceğim ben şahsım adına “ Bir Sergen Yalçın!” fanatiyiğim keşke birkaç yıl evvel gelseydi de acaba böyle acımasız harcarmıydı Sergeni? diye kendime kendime soruyorum .. Evet sevgili okurlarım bir sonraki yazımda gene sizlerle olmak dileklerimle..
Erdoğan Dansuk = 17, 9, 2006= Pazar //// saat 16,30

NOSTALJİ =AŞIK RUHSATİ = Az var ucunda..

Montag, 23. März 2009

Aşιk , RUHSATI ..

Dedikya bugün sizlerle beraber eski aşιklar,halk ozanlarι ile olmak
istedik. 1856-1911 Sivas- Kangal doğumludur, bir eserini paylaşmak
ve sizinde beğeneceğiniz umuduyla ..

Bir sebep halk olur,

AZ VAR UCUNDA..

Daim kιş olmazya , devr-i âlemdir,
Hazer kιl sevdiğim, yaz var ucunda ;
Elbet ayrι düşen bir gün kavuşur,
Ikrarιmιz kavî, söz var ucunda..

Yaralarιm göz göz oldu, elleme,
Siyah zülfü gül yüzüne telleme,
Bu gurbetin ardι gelmez belleme,
Bir sebep halk`olur, az var ucunda..

Yavruyu sorarsan hilâl kaşlιdιr,
Eşinden ayrιlmιş,gözü yaşlιdιr;
Muhabbet dediğin iki başlιdιr,
Tahammül olunmaz göz var ucunda..

Bu sιrrιmιz her adama denilmez,
Böyle ömür geldi geçti sayιlmaz;
Hey RUHSATI, bu Dünyaya doyulmaz,
Velâkin on arşιn bez var ucunda…

Milliyet yayιnlarι halk şiiri antolojisi..
Sadece bir anιları sizlerle paylaşma yazιsιdιr .Ruhlarι Şad olsun..

www.erdogandansuk.com
info@erdogandansuk.com Erd.Dansuk 5.1.05 -Alm

NOSTALJİ = N.HİKMET= Seviyorum Seni. Ceza evinde..

Montag, 23. März 2009

SEVIYORUM SENI..
————————– NAZIM HIKMET
———————–

Seviyorum seni ekmeği tuza banιp yer gibi
geceleyin ateşler içinde uyanarak
ağzιmι dayayιp musluğa su içer gibi,
ağιr posta paketini, neyin nesi belirsiz,
Telaşlι, sevinçli, kuşkulu açar gibi,
seviyorum seni denizi uçakla ilk defa geçer gibi.
Istanbul`da yumuşacιk kararιrken ortalιk
içimde kιmιldanan bir şeyler gibi,
seviyorum seni „ yaşιyoruz çok şükür!“ der gibi..

Derleyen= Erd. Dansuk

BIR CEZA EVINDE..
Tecritteki adamιn mektuplarι..

Bugün pazar,
Bugün beni ilk defa güneşe çιkardιlar.
Ve ben ömrümde ilkdefa gökyüzünün bu kadar
Benden uzak
bu kadar mavi
bukadar geniş olduğuna şaşarak
kιmιldamadan durdum
Sonra saygιyla toprağa otudum.
dayadιm sιrtιmι duvara,
Bu anda ne düşmek dalgalara,
bu anda ne kavga, ne hürriyet, ne karιm.
Toprak, güneş ve ben…
Bahtiyarιm…
Derleyen:Erd. Dansuk